5 Nisan 2011 Salı

Yarın ve İtalya Sarsılıyor


4 Nisan için seçtiğim iki filmin de aynı sinema da olması ve biletlerin de önceden elimde olmasından dolayı, salona rahat rahat yerleşip herkesin gelmesini bekledim.
Morgen yani Yarın olarak dilimize çevrilen çalışma; Romanya-Macaristan sınırında açar sahnesini. Almanya’daki ailesine ulaşmak üzere, kamyonla kaçak olarak yola düşen bir Türk’ün çırpınışına değinir. Ortak bir dile bir sahip olmayanların sudan çıkmış balık gibi sonsuz hayatta kalma çabası.
Ait olmadığın bir kültürün içine bir anda atılıvermek üstelik hedef olarak başka yerleri beklerken... Umuda Yolculuk gibi bu konuda benzer çalışmaları, aileleri ülkeler arasındaki sınırlar ayırdıkça, izlemeye de devam edeceğiz. Zaten film bitiminde İstiklal’de Galatasaray’a kadar yürürken bakındım; etrafımda görebildiğim, farkedebildiğim o kadar farklı milletten vatandaşlar varki; mutlaka içlerinden pek çoğu benzer zorluklar yaşamış olmalılar buralara gelinceye kadar.
Sınır polisi, gerekli izni olmadığı için canlı bir balığın bile geçişine müsaade etmez, kanunlar böyledir. Nelu’yu bizzat Tuna Nehrinin karanlık ve ıssız alanlarında, gece görüşü olan kameralarla, geçmeye çabalayanları “farkettiklerini” gösterirler.
Eh, sınır boylarına özgü bir yaşam izi ancak hiçbirinize çok da uzak değil.


















İtalya Sarsılıyor.
Bu belgeseli izlemeyi seçerken öncelikle bu denli çarpıcı bir yaklaşımla karşılaşacağımı düşünmemiştim. Kendilerine mikrofon uzatılan her yaştan depremzedenin yalın yaklaşımları biraraya getirilmiş.
Çekimler, 6 Nisan 2009’da İtalya’nın Abruzzo bölgesinde yaşanan depremden sonra yaraların sarılması sürecini o günlere denk düşen Silvio Berlusconi’nin faaliyetlerle(!?) anlatılmış. En etkileyici anlar ise Ortaçağ kenti L’Aquilanın tarihi yapılarıyla birlikte ağır hasar alması ve bazı kişilerin her yeri çatlamış binalardan çıkmamak için gösterdikleri direniş... Hükümet, kısa sürede içinde eşyaları ve imzalı bir şampanya olan konut vermeyi taahhüt edip gerçekleştirmiş olsa bile sanırım “yaşanmışlıkları” yerine koymak mümkün olmuyor depremden sonra...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder